Bizi Kınamayın

Bizi kınamayın Hakk’ı sevenler
Küllü boş değildir aşka düşenler
Aşka düşenlerin gözü yaşlıdır
Aşk ateşiyle daim pişmelidir

(Nakarat)
Damla düşmeyince göl bulanır mı
Rüzgar esmeyince dal sallanır mı
Allah’ı zikreden kul kınanır mı
Dil Allah demezse kalp uyanır mı

Celal’e layık oldu kırklar yediler
Erkân gösterdiler hizmet verdiler
Taşradan bu çarkı döndür dediler
Sormadın mı buna kol/can dayanır mı

(Nakarat)

Kırkların katına vardım eriştim
Oturdum onlarla sohbete daldım
Attılar kazana kırk yıl kaynadım
Piştim piştim yine çiğsin dediler

(Nakarat)

Asla bu çileye kimse/canlar dayanmaz
Allah emretmezse arı uyanmaz
Laleler sümbüller kendi boyanmaz
Boyanın sahibini bulmalıdır

(Nakarat)

Güfte: Bayburtlu Celali Baba