Es-subhu bedâ min tal’atihî
Ve’l-leylü decâ min vefratihî
Sabah, nûrunu O’nun çehresinden almışdır, gece de karanlığını O’nun siyah saçlarından almışdır.
Fâka’r-rusulâ fadlen ve ‘ulâ
Ehde’s-sübülâ li delâletihî
O, fazîlet ve ulviyyet bakımından bütün resûllerden üstündür. Hidâyet yolunda en mükemmel rehber de O’dur.
Kenzü’l keremi mevle’n-ni’ami
Hâdi’l-ümemi li şerî’atihî
O, cömertliğin hazînesi, ihsânın sultânıdır. Şerî’atıyla insanları hidâyete erdiren de O’dur.
Ezke’n-nesebi a’le’l-hasebi
Küllü’l-‘arabi fî hidmetihî
Soyu en temiz olan da, şerefi en yüksek olan da O’dur. Bütün Araplar hep onun hizmetindedir.
Sa’ati’ş-şeceru nataka’l-haceru
Şukka’l-kameru bi işâretihî
Ağaçlar O’nun mucizesi ile yürüdü, taşlar dile gelip konuştu. O’nun bir işâreti ile ay ikiye ayrıldı.
Cibrîlü etâ leylete esrâ
Ve’r-Rabbü de’âhu li hazratihî
Mi’râc gecesi Cebrâil, Allah’ın O’nu huzûruna daveti ile geldi.
Nâle’ş-şerefâ vallâhü ‘afâ
‘Ammâ selafâ min ümmetihî
O, en yüksek rütbeye nâil oldu. Allah O’nun ümmetinin günâhlarını affetti.
Fe Muhammedünâ hüve seyyidünâ
Fe’l-‘izzü lenâ li icâbetihî
Bizim Muhammedimiz, O’dur bizim efendimiz. O’na ümmet olmak şerefi, en büyük şerefimizdir…
Kaynak: https://defter-i-ussak.blogspot.com/2017/04/arapca-bir-nat-peygamberi.html
Nota:
Okunuşu: