Hacı Bekir Baba’nın ilk mürşidi
Şâir, bestekâr
İstanbul’da doğdu. Celvetiyye tarikatına intisap etmiş bir aileye mensuptur. Babası Üsküdar’daki Aziz Mahmud Hüdâyî Tekkesi şeyhlerinden Abdurrahman Nesib Efendi, dedesi Şeyh Şehâbeddin Efendi, büyük dedesi Mudanyalı Şeyh Rûşen Efendi’dir. Büyük dedesi aynı tekkede şeyhlik yaptığından daha çok Büyük Rûşen Efendi olarak tanınmıştır.
Mehmed Rûşen Efendi, dönemin önemli âlim ve mutasavvıflarından oluşan bir çevrede bulunduğundan köklü bir eğitim alarak yetişti. Babasından tasavvuf terbiyesi aldıktan sonra Kastamonu’ya gidip erbaîn çıkardı, ardından babasının vefatı üzerine Aziz Mahmud Hüdâyî Tekkesi şeyhliğine getirildi (1842). Bu arada uzun süre Meclis-i Meşâyih reisliğinde bulundu ve kırk dokuz yıl şeyhlik yaptı. Başta Sultan Abdülmecid olmak üzere zamanın padişahlarından ilgi gördü. Hankah ve türbe onun zamanında Sultan Abdülmecid tarafından yeniden yaptırıldı. Mehmed Rûşen 25 Kasım 1891’de vefat etti ve Aziz Mahmud Hüdâyî Tekkesi’nde şeyhlere mahsus türbeye defnedildi.
Dinî ilimlere vâkıf olan Rûşen Efendi ayrıca hattatlığı, şairliği ve mûsikişinaslığı ile tanınmıştır. Mûsikide ilk bilgileri Bursalı Duhânî Şerif’ten almış, kendisi de çok sayıda talebe yetiştirmiştir. Ahmed Celâleddin Dede ve Said Özok öğrencileri arasında tanınmış musikişinaslardandır. Kuvvetli bir mûsiki kulağına sahip olan ve yüzlerce eseri hafızasında saklamakla tanınan Mehmed Rûşen Efendi, besteli mevlid ve mi’râciyyenin bütün bahirlerini ve aralarında çeşitli kâr ve kâr-ı nâtıkların bulunduğu bazı nâdir eserleri ezbere bilirdi. Onun mahur ve müstear makamlarındaki savtları başta olmak üzere çok sayıda bestesi olduğu bildirilmekteyse de bugüne ulaşan tek ilâhisi, “Derdimin dermanı sensin yüce sultânım meded” mısraıyla başlayan sabâ makamında ve düyek usulündeki “şevval ilâhisi”dir.
Eserleri:
Mehmed Rûşen Efendi’nin günümüze ulaşan tek eseri Mecmûa-i İlâhiyyât adlı güfte mecmuasıdır. Kitapta yirmi yedi bestekârın dışında eserlerin çoğunun bestekârı zikredilmemiştir. Yirmi dokuz değişik makamda yetmiş üç şaire ait toplam 272 güftenin yer aldığı kitaptaki güftelerin 45’idurak, 130’u ilâhi, 74’ü cumhur, 14’ü meydan ilâhisi, 3’ü mersiye, 4’ü naat, 53’ü savt, 2’si şuğul, 1’i tevşih ve 2’si tesbih formlarında bestelenmiştir.